İçeriğe geç

İçindekiler kısmına geç

Atlantik Somonu Tehlikede Olan “Kral”

Atlantik Somonu Tehlikede Olan “Kral”

Atlantik Somonu Tehlikede Olan “Kral”

SOMON balığı, üreme bölgesine gitmek üzere akıntıya karşı yol alırken yukarı doğru sıçrayarak çağlayanları aşma yeteneğiyle tanınır. Bu konuda şöyle bir hikâye anlatılır: Bir balıkçı, balık tuttuğu yerde “çok sayıda somon balığının” çağlayanları “sıçrayarak aşamadığını” fark eder. Hatta bazı somonlar çağlayanların dibindeki nehir kıyısına düşüyorlardır. Bunun üzerine balıkçı çağlayanın dibindeki bir kayanın üzerinde ateş yakıp üzerine bir tava koyar. Bu şekilde, “sıçrama girişimlerinde başarısız olan talihsiz somon balıklarından bazıları tavanın içine düşer.” Böylece bu balıkçı daha sonra ‘ülkemde somon balığı o kadar bol ki balıklar kendiliğinden tavanın içine atlıyorlar, balıkçıların da onları yakalama zahmetine girmesine gerek kalmıyor’ diyerek övünebilmiştir.

Bu hikâyede durumun abartılmış olabileceği doğrudur. Ancak somon balıkları gerçekten de çağlayanları sıçrayarak aşarlar. Bununla birlikte, İrlanda Somon Balığı Araştırma Örgütü’nün bir raporuna göre son yıllarda “üreme yerlerine gitmek amacıyla akıntıya karşı yüzen yabani balıkların sayısında büyük bir düşüş oldu.” Bir araştırma, bir yılda, etiketlenip doğaya salınan yaklaşık 44.000 yavru somon balığının sadece yüzde 3’ünün (yaklaşık 1.300) geri döndüğünü ortaya çıkardı.

Acaba “Balıkların Kralı” olarak adlandırılan Atlantik somonunun sayısındaki bu çarpıcı düşüşün nedeni nedir? Yeniden eskisi kadar bol olacaklar mı? Bu muhteşem balığın şaşırtıcı ve olağandışı yaşam çevrimi hakkında bilgi almak, bu sorunun nedenlerini ve olası çözümlerini görmemize yardımcı olacak.

“Bebeklik” Yılları

Bir somon balığı için yaşam Ekim ile Şubat ayları arasında, bir derenin çakıl taşlı yatağında başlar. Dişi, dere yatağına derinliği 30 santimetreye varan küçük oyuklar açarken erkek de davetsiz misafirleri oradan uzaklaştırır. Birlikte her bir oyuğa binlerce yumurta bırakıp döllerler. Daha sonra dişi, yumurtaları korumak amacıyla üzerlerini çakılla kapar.

Mart ya da Nisan ayında yumurtadan tuhaf görünüşlü bir balık çıkar. Bu aşamada alevin adı verilen balığın uzunluğu sadece 3 santimetre kadardır ve altında hantal bir yumurta sarısı kesesi bulunur. Balık ilk başta çakılların altında kalıp bu taşınabilir yiyecek deposundan beslenir. Dört ya da beş hafta sonra yumurta sarısı kesesi söndüğünde, fry evresine gelmiştir ve taşların altından sıyrılarak nehre açılır. Uzunluğu yaklaşık 5 santimetredir ve artık tam bir balığa benzer. Zihninde sadece iki şey vardır. Bunlardan birincisi yeni bir besin kaynağı –küçük böcekler ve planktonlar– bulmak, ikincisi de yaşayacağı güvenli bir yer bulmaktır. Bu aşamada yavru somonların yüzde 90’ından fazlası, yiyecek veya yer bulamayıp ya da alabalık, yalıçapkını, balıkçıl ve susamuru gibi hayvanlara yem olup ölür.

Bir süredir somonları ve diğer balıkları inceleyen Michael “somon balığının uzunluğu bir yıl kadar sonra 8 ila 10 santimetreyi bulur” diyor. “Bu aşamada balığa parr adı verilir. Vücudunun her iki yanında belirgin koyu lekeler bulunur. Uzunluğu yaklaşık 15 santimetreye ulaşınca bu lekeler kaybolur ve balık parlak gümüşi bir renk alır. Artık somon balığını diğer çoğu balıktan ayıracak bazı dikkate değer ve karmaşık değişiklikler meydana gelmeye başlar.”

Micheal sözlerine şöyle devam ediyor: “Mayıs ile Haziran ayları arasında, artık smolt adı verilen balık bazı içsel dürtülerle harekete geçerek, haliçlere çıkan akıntılar doğrultusunda yüzen başka binlerce balığa katılır.” Peki bu tatlı su canlısı denizde yaşayabilir mi? Michael bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Genelde bu mümkün değildir, ancak somon balığının solungaçlarında meydana gelen karmaşık değişiklikler deniz suyundaki tuzu süzmesini mümkün kılar. Bu değişiklikler tamamlandığında avuç içine sığacak büyüklüğe erişen smolt, destansı bir yolculuğa çıkar.”

Denizde Yaşam

Peki böylesine küçük bir balık neden alışkın olduğu nehri terk ediyor? Ve nereye gidiyor? Küçük somon balığı tamamen büyüyebilmek için beslenme alanlarına ulaşmalıdır. Eğer karabatak, fok, yunus ve hatta katil balina gibi düşmanlarından kaçabilirse beslenme alanına ulaşır ve bazı büyük zooplanktonlar ile kumbalıklarının yanı sıra ringa, kaplin ve diğer balıklarla beslenir. Bir yıl sonra ağırlığı 15 kat artarak, 200 gramdan yaklaşık 3 kiloya çıkar. Eğer okyanusta beş yıl kalırsa ağırlığı 18 kilo veya daha fazla olabilir. Hatta bazılarının 45 kiloyu aştığı biliniyor!

Beslenme alanlarının yerleri 1950’li yıllara dek tam olarak bilinmiyordu; o yıllarda ticari balıkçılar Grönland açıklarında çok sayıda somon balığı yakalamaya başladılar. Beslendikleri başka bir alan da daha sonra İskoçya’nın kuzeyindeki Faroe Adaları dolaylarında bulundu. O zamandan beri başka beslenme alanları da bulunmaya devam ediyor. Hatta Kuzey Kutup Bölgesindeki buzulların altında beslenen somon balıkları olduğu bildirildi. Atlantik somonu için asıl sorun bu beslenme alanlarının bulunmasıyla birlikte başladı. Grönland’a ve Faroe Adalarına büyük dalyanlar kuruldu. Ticari balıkçılarca yüzlerce ton balık avlandı ve üremek amacıyla tatlı su nehirlerine dönen somon balıklarının sayısında ani bir düşüş oldu. Bu sorunun ciddiyetini fark eden hükümetler balıkçılara çeşitli kısıtlamalar getirdiler ve kotalar belirlediler. Bu önlemler somon balığının denizdeyken korunmasına yardımcı oldu.

Denizden Dönüş

Erişkin somon balığı en sonunda doğduğu nehre geri dönerek bir eş bulur ve aynı yaşam çevrimi baştan başlar. Michael şöyle diyor: “En şaşırtıcı tarafı da, bu olağanüstü balığın, daha önce hiç görmediği okyanusta binlerce kilometre kat ederek yolunu şaşmaz şekilde bulmasıdır. Bunu nasıl yaptığı bilim adamlarının zihnini hâlâ kurcalıyor. Bazıları somon balığının yeryüzünün manyetik alanından, okyanus akıntılarından, hatta yıldızlardan yararlanarak yolunu bulduğunu söylüyor. Halice döndüğünde de doğduğu nehri ‘kokusundan’ ya da nehrin içindeki kimyasal maddelerden bulduğu düşünülüyor.”

Michael “tatlı su yaşamına yeniden uyum sağlayıp nehre açılıyorlar” diyor. “Onları eve geri döndüren bu içgüdü oldukça güçlü; öyle ki daha çok büyümüş ve güçlenmiş bu somon balıkları yollarına çağlayanlar ya da hızlı akıntılar çıksa bile her bir engelin üstesinden gelmek için amansız bir mücadele veriyorlar.”

Eve dönüş yolunda somon balığının karşısına daha birçok zorluk çıkıyor. Aşması neredeyse imkânsız olan barajlar, hidroelektrik santralları ya da insan yapımı başka engellerle karşılaşıyor. Peki bu durumda ne oluyor? Bir somon balığı araştırmacısı olan Deirdre “Onları korumaya önem veren birçok insan alternatif bir yol sağlıyor” diyor. “Büyük engellerin çevresinden geçen, aşması daha kolay eğimler kuruluyor. Bunlara balık merdiveni ya da balık geçidi diyoruz. Bunlar somon balığının, üreme bölgesine varmak üzere çıktığı yolculukta daha yüksekte bulunan sulara güvenle sıçramasını mümkün kılıyor.”

Deirdre “Ancak bunlar her zaman işe yaramıyor” diyor. “Bazı somon balıklarının, geçitlere aldırmadıklarını gördüm. Sadece asıl rotalarına bağlı kalıyorlar ve insan yapımı yeni engelleri aşmak için dur durak bilmeyen bir mücadeleye girişiyorlar. Birçoğu yorgunluktan ya da aşmaya çalıştığı engele çarparak ölüyor.”

Somon Balığı Çiftlikleri

Somon balığının besin değeri yüksektir. Yabani Atlantik somonunun sayısında düşüş olduğundan ticari somon çiftlikleri kuruldu. Somon balıkları smolt aşamasına gelene dek karada bulunan tatlı su dolu konteynerlerde tutuluyorlar. Daha sonra da okyanuslarda kurulan kafese benzer yapılara naklediliyorlar. Lokantalara ve marketlere satılacak büyüklüğe erişene dek burada yetiştiriliyorlar.

Bu şekilde yetiştirilen somon balıkları da sorunlarla karşılaşıyor. Balık çiftliklerinde çalışanlar onları yapay yemlerle besliyorlar. Bir de kafese kapatılmaları somon balıklarının hastalık ve supiresi gibi parazitleri daha kolay kapmalarına yol açıyor. Bu amaçla kullanılan bazı koruyucu spreyler de oldukça etkili olabiliyor. Bir dalgıç olan Ernest “Bu balık çiftliklerinden bazılarının altında yüzerdim; o alanların çoğunun civarındaki deniz yatağında yaşam olmadığı açıkça belliydi” diyor.

Tehlikede Olan “Kral”

Birçok yabani somon balığı doğduğu nehre varmadan kıyıdan uzakta atılan ağlara yakalanıyor. Somon balığının fiyatının yüksek olması bazı balıkçıları onları yasadışı şekilde avlamaya yöneltiyor. Nehre dönmeyi başaran az sayıda somon balığı da oltayla avlanan balıkçıları atlatmak zorunda kalıyor. Somon balığı stoklarını korumak için çeşitli önlemler alındı. Örneğin balıkçılığın yalnızca nehrin bazı özel kısımlarında yapılmasına müsaade ediliyor, somon avlama izni yüksek ücretler karşılığında veriliyor ve balıkçılık sezonu sınırlandırılıyor. Yine de her 5 somon balığından 1’inin, doğduğu nehre dönerken avlanacağı tahmin ediliyor.

Buna ek olarak yabani somon balıkları çeşitli hastalıklar kapıyorlar. Bu durum somon balığı popülasyonunu ciddi şekilde etkiliyor. Bu hastalıklardan biri ülseratif dermal doku ölümü olarak biliniyor. Bu hastalık balığın derisinde ülsere yol açıyor ve en sonunda balık ölüyor. Somon balığının olduğu kadar diğer su canlılarının da savaşmak zorunda oldukları öldürücü olabilen diğer tehlikeler, endüstrinin yol açtığı kirlilik ve nehirlerde bulunan böcek ilaçlarıdır.

Mücadele etmesi gereken tüm bu riskli durumlar karşısında ‘Balıkların Kralının’ tehlikede olduğuna şüphe yok. Birçok insanın tüm çabalarına rağmen somon balığı hakkındaki sorunlar hâlâ bitmedi. Ancak yeryüzünün Yaratıcısı Mutlak Güce Sahip Tanrı insanların yeryüzünü harap edişine son verdiğinde, doğanın dengesi yeniden sağlanacak (İşaya 11:9; 65:25).

[Sayfa 14, 15’teki şema/harita]

(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)

Atlantik somonu Amerika, Rusya ve İspanya’daki nehirlerden Faroe Adaları ve Grönland’daki beslenme alanlarına kadar gider ve üremek için yeniden doğduğu nehre döner

[Harita]

Amerika Birleşik Devletleri

Grönland

İzlanda

Faroe Adaları

Rusya

Fransa

İspanya

[Sayfa 15’teki şema/resimler]

ŞAŞIRTICI BİR YAŞAM ÇEVRİMİ

Erişkin Smolt aşaması

↓ ↑

Üreme Parr aşaması

↓ ↑

Yumurtalar Fry aşaması

↓ ↑

Gözleri görünen yumurtalar Alevin aşaması

[Resimler]

Alevin

Parr

[Tanıtım Notları]

Yaşam çevrimi: © Atlantic Salmon Federation/J.O. Pennanen; alevin: U.S. Fish & Wildlife Service, Washington, D.C.; parr: © Manu Esteve 2003

[Sayfa 16, 17’deki resimler]

Somon balığı dönüş yolunda bu çağlayana sıçrayabilir veya daha kolay bir yol olan balık merdiveninden (sağdaki büyütülmüş resim) çıkabilir

[Sayfa 16, 17’deki resimler]

Somon balığının yaşamını tehdit eden etkenler arasında ticari çiftliklerden kaptıkları hastalıklar ve aşırı avlanma bulunuyor

[Tanıtım Notları]

Fotoğraf: Vidar Vassvik

UWPHOTO © Erling Svensen

[Sayfa 14’teki resim tanıtım notu]

© Joanna McCarthy/SuperStock